Bilgi bakımından gelişmiş,
olgunlaşmış, bilinçlenmiş insanların, söz ya da yazıyla, sahip oldukları
bilginin aktarımını gerçekleştirmiş insanların yüzlerinde ve gözlerinde bir
ışık görürsünüz. Onların yüzünde sevinç ve mutluluk vardır. Bilgiye ulaşmak
için başvurulması gereken yöntemi biliyor ve insanlara göstermişlerdir. Onlar görevini
gereği gibi yapamayan insana, nasıl davranması gerektiğini hatırlatmışlardır.
İnsanlarla aynı iletişim yöntemini kullanmış, “ortak bilinç” ile nasıl bağlantı
kurduklarını göstermişlerdir. Düşüncelerini belli işaretler kullanarak aktarmış
–ki buna “yazı” diyoruz- ve kayda geçilmesini sağlamışlardır. Bu kayda geçilme
işlemi aslında zihnimizde gerçekleşmiştir. Bilinci oluşturan bilginin depolandığı
yer “zihin”dir. “var olmak” gerçeğini kavrayamamış insan duygularıyla hareket
etmiş, dolayısıyla “Hakiki İnsan” olmaktan uzaklaşmıştır. Zihnini/bilincini
düşünceler yerine duygularla doldurmuş, gerçeği asla görememiş/fark
edememiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder